3 Ekim 2012 Çarşamba

Bir Tolkien derlemesi : Hurin'in Çocukları

Biraz da yaşımdan olsa gerek, ben Tolkien'le ve Orta Dünya'yla çok geç tanıştım. Peter Jackson o filmleri yapmasa çok daha sonralara kalabilirdi tanışmam. Ama malum, sene 2001'de Yüzük Kardeşliği büyük sansasyonla sinemalara ulaştı, ben de liseye yeni başlamış bir ergen olarak koştura koştura gittim gördüm.
İlk filmle birlikte Orta Dünya'ya adım atmış oldum. Bulabildiğim her türlü şeyi okumaya, öğrenmeye çalıştım o dönemde. İkinci film bir sene sonra vizyona girene dek ben, herkes kar üstünde dolanırken Uludağ'da otelin internet kafesinde oturup İki Kule'yi okuyup bitirmekle meşguldüm. Evet, ilk filmi gördüğümden ben o zamanlar için hikayenin gerisinde ne olduğu ilgilendiriyordu, o yüzden ikinci ve üçüncü ciltleri alıp okumakla meşguldüm. Birinci cildi üniversiteyi bitirene kadar okumayı akıl edememiştim.
Bu arada tabi Tolkien'in diğer yazdıklarından, toparlayamadan bu dünyadan göçüp gittiği kısımlardan, oğlu Christopher Tolkien'in titizlikle çalışıp bir araya getirdiklerinden haberim vardı, ilk başta vardı esasında ama el atamamıştım. Arada Silmarillion'a rastlayıp şöyle birkaç sayfa elime almıştım ama üniversite zordu, kötüydü, devam etmemiştim. Taki geçenlerde Idefix bu neredeyse her hafta farklı bir kitap setine uyguladığı indirim kampanyasını uygulayana dek. İndirimin de gazıyla siparişi verdim hemen, Yüzüklerin Efendisi olmasa bile aralarında, 6 Tolkien kitabı elime ulaştı.
Idefix'in kampanyası bitti tabi önceki hafta. Setin içinde Hobbit, Hurin'in Çocukları, Silmarillion, Tehlikeli  Diyardan Öyküler, Sigurd ile Gudrun Efsanesi, Roverandom yer alıyor. Hobbit'i önceki sene üniversitenin kütüphanesinde bulup okuyabilmiştim. Bu set elime ulaşmadan hemen önce de işyerinin kütüphanesinde Hurin'in Çocukları'nı buldum. Artık vaktidir deyip okumaya başladım. İlk etapta Yüzüklerin Efendisi'nde de hissettiğim şeyi yaşadım, kolay kolay okuduğumu anlayamıyordum. Tolkien en sevdiğim yazarlar listemin ilk 5'inde bir isimdir her zaman (evet beşinde çünkü öncesinde bir Jules Verne, bir Rowling, bir Austen gibi isimler var) ama nedense Hobbit dışında okuduğum kitapları - ki sanırım bu durumda çok da değil sadece Yüzüklerin Efendisi ciltleri ve işte bu Hurin'in Çocukları - beni ilk başta zorladı hep. Kolay kolay neredeyim, kiminleyim algılayamıyorum kitabın içinde. Olayları birbirine zor bağlıyorum, hafızam hakikaten kötüdür zaten. Onun üzerine bir de cahilliğim ekleniyor sanırım. Orta Dünya cahilliğim. Bildiklerimin ne kadar sınırlı ve üstünkörü olduğunu düşünürsek bu kadar zorlanmam normal aslında. Kitap ancak ilerledikçe, ben karakterlerin omzuna konup dünyayı net görebildikçe anlamaya başlıyorum. Hurin'in Çocukları'nda da aynı şekilde ilerledim. Önce kim, kimin akrabası, kim nerden gelmiş, nereye gidiyor, iyi kim kötü kim, insan kim elf kim onları kafamda netleştirdim. Sonra yola koyuldum Hurin oğlu Turin ile.
Oğlu Tolkien de belki benim gibi kafası karışıkları düşünmüş olacak ki kitabın hem başına hem de sonuna en az bir kitaplık daha açıklama koymuş. Bu kitabı oluşturan hikayeler şuradaydı, babam onları şu zaman yazdı şuraya götürdü, bir kısmı öbür taraftaydı, ben hepsini şuna göre topladım, şu kısımları şöyle birleştirdim diye uzun uzun anlatıyor. Her yerde 1917-18 civarında Tolkien'in bunu yazmaya başladığı ama yarım bıraktığı yazıyor mesela ama oğlu Tolkien daha iyi açıklıyor durumu. Baba Tolkien'imiz dönem dönem çeşitli şekillerde yazmaya, oluşturmaya devam etmiş aslında Hurin'in ve çocuklarının hikayesini. Diğer kitaplarda da geçen pek çok bölümü varmış zaten bu hikayenin. Oğul Tolkien'in örneklerle gösterdiği üzere, karakterlerin pek çok kitapta karşılaşıyor esasında, içiçe geçiyor öyküler.
Anlattığı ise basitçe, hobbitlerin Orta Dünya'ya gelmelerinden önce ilk kötülüklerden olan Morgoth'un kendisine karşı savaşan insanlardan Hurin'i tutsak edişi ve onun lanetinin ailesini paramparça edişi. Yaklaşık 400 sayfa boyunca hem oğul Tolkien'in yazım süreci üzerine açıklamalarını hem de Hurin'in çocukları Turin, Urwen ve Nienor'un akıbetlerini okuyoruz. Ki benim diyen Türk filmine, küçük emrah senaryosuna taş çıkarır cinsten, öyle diyeyim.
Hador Altınbaş bir Edain beyiydi ve Eldar tarafından çok sevilirdi. Ömrünün sonuna dek, ona Hithlum'un Dor-lómin denen bölgesinde geniş topraklar veren Fingolfin'in beyliği altında yaşadı. Kızı Glóredhel , Brethil İnsanları'nın beyi olan Halmir oğlu Haldir ile evlendi; ve aynı düğünde, oğlu Uzun Galdor, Halmir'in kızı Hareth ile evlendi.
Galdor ile Hareth'in iki oğlu oldu: Húrin ile Huor. Húrin üç yaş büyüktü, ama boyca, akrabaları arasındaki diğer erkeklerden daha kısaydı; bu konuda annesinin halkına çekmişti, ama başka her konuda dedesi Hador'a benziyordu, vücudu güçlü, mizacı ateşliydi. Ama onun içindeki ateş istikrarlı yanıyordu ve iradesi son derece sağlamdı. Kuzey İnsanları arasında, Noldor öğütlerini en iyi bilen oydu. Erkek kardeşi Huor uzun boyluydu; kendi oğlu Tuor dışında, Edain içindeki en uzun boylu kişiydi ve hızlı koşardı; ama yarış uzun ve zorluysa, eve ilk varan Húrin olurdu, çünkü o, yarışın sonunda da, başındaki kadar hızlı koşardı. İki kardeş birbirini çok severdi ve gençliklerinde birbirlerinden nadiren ayrıldılar.
Húrin, Bëor Evi'nden Bregolas'ın oğlu Baragund'un kızı Morwen ile evlendi; yani Morwen Tek-Elli Beren'in yakın akrabasıydı. Morwen siyah saçlı ve uzun boyluydu, ve bakışlarındaki ışıltı, yüzündeki güzellik yüzünden insanlar ona Eledhwen, Elf-ışıltısı lakabını vermişti; ama mizacı sert ve gururluydu. Bëor Evi'nin hüzünleri Morwen'in yüreğini kederlendirmişti; çünkü o, Bragollach'ın yıkılmasının ardından, Dorthonion'dan Dor-lómin'e sürgün olarak gelmişti..
Yalnız basımlar üzerine birkaç şey söylemem gerek. Şimdi ben kitabı kütüphanedeki basımdan okudum ya, şu an elimde Idefix'tn sipariş ettiğim eylül 2007 basımı var ve ufak da olsa farklılıkları var. Kütüphanedekinde ki bundan eski olması imkansız - basım olarak - sonunda soy ağaçları var. Idefixten aldığımda yok. Diğer 5 kitapsa - kitapçıda bakıp incelemedim ama - sanki aynı düz beyaz kapağa isimleri aynı altın rengi mürekkeple basılıp yollanmış gibi. 5'i de sanki korsan basım kitaplar gibi, ben sipariş verdiğimde o an basıp, kapaklarını da hepsinin aynı olacak şekilde gelişigüzel yapıp yollamışlar gibi. Çok mu titizleniyorum bilmiyorum ama tuhafıma gitti. Zaten kapakların üstündeki yazılar da kurumadan paketlenmiş gibi, kapağın üzerine bulaşmış, dağılmış.
Neyse, demem o ki siz de henüz benim gibi Tolkien cahiliyseniz bir an önce başlamanızda yarar var. Pişman olmayacağınız kadar incelikle bezenmiş bir aklın ürünü bir dünya çünkü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bahar Ekinoksu - "Old must be left; New must be adopted; Life must be celebrated"

Ostara veya Eostre veya Eastre, Germen bahar ve şafak tanrıçası. O dönemin akademik yazılarında kendisinden yalnızca bir kez bahsediliyor - ...